Yazın sıcakların en yoğun olduğu aylar aynı zamanda pek çoğumuz için izin tatil dönemine denk geliyor. Aşırı sıcaklar ve yüksek nem sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Özellikle risk altında olan çocuklar, yaşlılar, hamileler ve sağlık sorunu olan kişiler bu durumdan çok fazla etkileniyor. Bu kişilerin çok daha fazla dikkatli olmaları gerekir.
Vucut direncimizi arttırmak için ısı ve nemin yüksek olduğu günlerde yediklerimiz ve içtiklerimize biraz daha özen göstermek besin seçiminde bazı değişiklikler yapmak gerekiyor. Yazın terle birlikte vücuttan su ve mineral kaybı artmaktadır. Yaşamın devamı için hayati öneme sahip olan suyun vücudumuzdan kaybı durumunda ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Vucuttaki su miktarının % 10 azalması yaşamı tehlikeye sokarken, %20 azalması ise ölümle sonuçlanabilir. Metabolizmanın düzenli çalışabilmesi, dinç ve dinamik olmak için, kaybedilen sıvının ve minerallerin yerine konulması gerekir.
Vucudu susuz bırakmamak için susamayı beklemeden belirli aralıklarla su tüketmeye özen gösterilmelidir. Yaş ve cinsiyete göre değişmekle birlikte günlük 2-2.5 litre su tüketmek, spor aktivite durumunda miktarı arttırmak gerekir. Aşırı sıcaklar ve yüksek nem, kişilerde halsizlik bitkinlik isteksizlik uykusuzluk gibi sorunların yaşanmasına da neden olabildiğinden, kişiler sağlık ve beslenmeleriyle ilgili konularda umursamaz olabilirler. Sıcağın olumsuz etkilerine karşı su ve sıvı tüketiminin, yaşamsal önem taşıdığı unutulmamalıdır.
Taze sebze ve meyveler de yapısında bulundurdukları su nedeniyle, günde üç ila beş porsiyon kadar mevsiminde olan sebze ve meyvelerden tüketmek sıvı ihtiyacımızın bir kısmını karşılar. Gazlı, kafeinli ve alkollü içecekler vücuttan sıvı atımını arttırdığından mümkün olduğunca uzak durulmalı veya sınırlandırılmalıdır.
Suyun yerine hiçbir içeceğin geçemeyeceği unutulmamalı, ancak ayran, kefir, az şekerli limonata, soğuk veya sıcak bitki çaylarına (tansiyon sorunu yoksa günde 1-2 bardak soda) yer verilebilir. semiyetosunkaya.com